Tatlustan Tabul

Tatlustan Tabul Abaza edebiyatının kurucusu, Abaza folklorunu ilk derleyen ve yayımlayan kişidir. Çerkes ve Abaza dilleri ve edebiyatları konusunda ilk okuma ve ders kitaplarının yazarıdır. Abaza alfabesinin hazırlanmasında önemli rol oynadı. Halkının aydınlanması, yazısının olması, büyük bir kültüre ve edebiyata sahip olması için mücadele etti. Büyük bir manevi güce sahipti ve insan sevgisiyle doluydu.

1879’da, bugünkü Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti sınırları içinde bulunan Elburgan köyünde doğdu. Babasının adı Zekeriy’di. Medreseyi bitirdi ve Kuzey Osetya’daki Ardon din okuluna girdi. Fakat oradan ayrıldı ve eğitimini de tamamlamadı. 1914 yılında Elburgan’daki ilkokula öğretmen olarak atandı. Ertesi yıl Teberda’da yapılan Batalpaşinsk bölgesi öğretmenler toplantısında sadece erkek çocuklara değil, kız çocuklara da okuma yazma öğretilmesi, Arapçanın yanında Rusça eğitim de verilmesi görüşünü savundu. Bu yüzden öğretmenlikten uzaklaştırıldı.

1920 yılında, Sovyet iktidarı kurulduğu dönemde Tabul yeniden Elburgan ilkokulu öğretmenliğine atandı. 1924’te Arap harflerine dayalı Çerkes alfabesini hazırladı, ilk Çerkesçe okuma ve ders kitaplarını çıkardı, Çerkes gazetesiyle işbirliği içinde çalıştı. 1926’da Calduz adlı öyküsü yayımlandı. 1929’da Çerkesçe piyeslerin, tiyatro oyunlarının ve şiirlerin yer aldığı Zuli adlı toplu eseri çıktı.

Otuzlu yıllar Tatlustan Tabul’un yaşamındaki en verimli yıllardı. Hazırladığı Abaza alfabesi 1933’ten 1936’ya kadar kullanıldı. Rusça okul kitaplarından yararlanarak kendisi veya diğer yazarlarla birlikte dokuz okuma öğrenme kitabı (bukvar), Abazaca dilbilgisi kitabı, okuma kitapları hazırladı. Bunlardan bir kısmı o dört yılda yedi kez tekrar basıldı. Ders kitaplarında çeviri ve uyarlama öyküler kadar kendi eserleri, Abaza sözlü halk sanatının ürünleri de yer alıyordu. Okul kitapları üzerindeki çalışmasını, Çerkessk Pedagoji Yüksek Okulu’ndaki öğretmenlik faaliyetiyle birlikte yürütüyordu.

Tatlustan Tabul’un eğitim ve edebiyat çalışmaları 1937’de kesintiye uğradı. Abaza dilini yozlaştırdığı ve Türkiye adına casusluk yaptığı suçlamalarıyla tutuklandı. Ağır işkence ve aşağılanmalara maruz kalarak iki yılını Çerkessk hapishanesinde geçirdi. N.İ.Yejov’un (Stalin döneminde SSCB başbakanı) ağır suçları ortaya çıktıktan sonra suçsuz bulunarak serbest bırakıldı.

Büyük Anayurt Savaşı’nı (İkinci Dünya Savaşı-Ç.N.) büyük, kişisel bir felaket olarak kabul etti ve bu yüzden uzun süre acı çekti. Bölge, Alman işgali altında bulunduğu sırada ona dini faaliyetleri canlandırması teklifi yapıldı. Buna eski bir Abaza atasözüyle cevap verdi: “Dışarı atılan külü tekrar eve getirsen de artık ısıtmaz”.

Savaş bittiğinde ve ulusal gazete ilk sayısını çıkardığında, sabah redaksiyona koştu ve sanki bu onun kişisel bayramıymış gibi çalışanları kucaklayarak kutladı. Elinde gazeteyle Pedagoji Yüksek Okulu’nu, halk eğitim merkezini, matbaayı dolaştı, çalışanların ellerini sıktı, sevincini onlarla paylaştı.

İleri yaşına rağmen Tatlustan Tabul savaş yüzünden kesintiye uğrayan, Abaza çocukları için ders kitapları hazırlanması ve basılması işine aktif olarak katılmaya başladı. Çalışma azmi hayret vericiydi. Kısa sürede, Rusçadan çevirerek ve folklora dayalı kendi edebi eserlerini de katarak hacimli birkaç ders ve okuma kitabı yayımladı.

1951 yılında Çerkessk Bilimsel Araştırma Enstitüsü’nde çalışıyordu. Aralarında Abaza Bilmeceleri ve Atasözleri de olmak üzere birkaç bilimsel çalışmayı yayına hazırladı. Tatlustan Tabul sözlü halk sanatını tutkuyla seviyor, biliyor ve mükemmel şekilde kullanıyordu. 1947’de ilk Abaza masalları seçkisini, 1955’te de K.Şakrıl ile birlikte bir diğerini yayımladı. Bu, Tabul’un Abaza kültürüne yaptığı son katkıydı; ertesi yıl yaşama veda etti.

İlgili Terimler :

YORUMLAR

İsminiz

 

E-Posta Adresiniz

Yorumunuz

BENZER İÇERİKLER

ATASÖZLERİ

Atı kaybolanın kulağından at sesi gitmez.